Olgun'a siyasi kıskaç

Halis Koç ve Hasan Demir, Ege Gazetesi'nden ise Kemal Çoşar Olgun'a sorular yöneltti. Halis Koç'un sorusundan başlayalım: "Sayın Başkan oda seçimleri genelde AK Parti ve CHP'nin boy ölçüştüğü bir arenaya dönüşüyor. Fakat bu seçim ortada bir sükunet var. Bunu şöyle yorumlayabilir miyiz? Sizin adaylığını üzerinde partilerin bir konsensüsü mü var. Veya sizin kimin adayısınız?" Olgun bu soruya samimi bir cevap verdi. Topu taca atma veya demeogoji yapmaya yönelebilirdi ama içten davrandı bence. Yanıtı şöyle oldu; "Şimdi ben ne dersem diyeyim, siz istediğiniz gibi yorumlayabilirsiniz. Her gün canlı yayın yapıp saatler süren yorumlarda bulunuyorsunuz. Ama ben size samimiyetimle cevap vereyim. Oda seçimi veya devam etme kararımı sadece Milletvekilimiz Sayın Atilla Kaya ile istişare ettim. Başka hiçbir siyasi ile konuyu görüşmedim. Ekibimle oturur, yol haritamı belirlerim. Yıllar önce Değişim Grup için yola çıktığımızda Milletvekilimiz o dönem İlçe Başkanıydı, yine kendisi ile beraberdik, bugün yine kendisiyle beraberim." Halis Koç'un ardından Hasan Demir söz aldı, o da "Kahvehanelerde başka makamlara aday olacağınız konuşuluyor, yeni hedefiniz nedir?" diye sordu. Olgun bu soruya yanıt olarak "Sabah evden çıkarken gündem dışı sorulara yanıt vermeyeceğim yönünde kendi kendime karar aldım. Gündemimiz Ticaret Odası seçimi" yanıtını vererek ustalık ile bu soruyu da savuşturdu. Dedim yine soruların tamamı siyaset üzerine. Bir ara bir soruya hiç cevap vermedi "Arkadaşlar yeter artık" dedi ama nafile. Muhabirler sanki sözleşmiş. Fakat son soruda aynı minvaldeydi. Kemal Çoşar "Başkanım 3 dönemlik meclis üyelerini emekli ettik, dediniz. Sizde 3. dönemden sonra odadan ayrılıp yeni görevler düşüyor musunuz" sorusunu yöneltti. Olgun'un bu soruya yanıtı bana çok hoş geldi: "20 yıl aynı koltukta kalmayı başarıyı başarı gören birisi bana göre başarılı değildir. Zaten başarılı olsa o görev o kişiyi yeni görevlere taşır. Uzun yıllar oda başkanlığı yapmayı düşünmüyorum" yanıtını verdi. Görüldüğü gibi Ticaret Odası'nın gündemi oda seçimi, basının gündemi ise Olgun'un siyasete girip girmeyeceği. Nitekim hava almak için balkona çıktığımda TTO'nun 2-3 yöneticisini sohbet ederken buldum. Onlarda üyeleri seçim için ziyaret ettiklerinde aynı soruya maruz kaldıklarını söylediler. Kısacası Abdulvahap Olgun'un oda başkanlığı yolunda ikinci dönemine girerken yoğun bir siyasi kulis ve kıskaç içinde kalabilir. Çünkü Olgun'un mensup olduğu AK Parti'de bir kısım partili ciddi bir arayış içinde. Olgun her seferinde bu tartışmalardan sıyrılmak için çaba sarf etse de ismini siyasetin merkezinden kurtaramayacak diye düşünüyorum. Özellikle Başbakanın huzurda yaptığı konuşma ve İzmir'de gündem gelen başarısı ile Abdulvahap Olgun'u yazılarımıza daha konu edeceğiz gibime geliyor... Not: Benim soruma gelince. Ben de "Torbalı Ticaret Odası marka değeri çok yüksek bir oda. Türkiye'nin en başarılı odalarından biri. Herkesin gözü bu koltukta. Değil bu kloltuk bu koltuğa aday olmak bile büyük prestij. Ama gelin görün ki bir sınıf başkanlığına bile adeaylar çıkarken Torbalı Ticaret Odası için başka bir aday çıkmıyor, bunu neye borçlusunuz?" dedim. Olgun bunu da büyük bir alçak gönüllülükle 'Bu üyelerimizin bize verdiği destek ve inançtan kaynaklı' dedi. Övünmek, ego yapmak yerine -ki yapsa hakkıdır- böylesine içten bir yanıt veren Olgun, takdiri bir kez daha hak etti.