Helvacı Mahallesi’nin ormanlık alanında bulunan tarihi su kemerleri, 300 yılı aşkın geçmişiyle bölgenin en eski yapılarından biri. Osmanlı döneminde çevre yerleşimlere su taşımak için yapıldığı düşünülen kemerler, mimari yapısıyla yüzyıllardır ayakta kalmayı başardı. Ancak ilgisizlik ve doğa koşulları nedeniyle yapının taş dokusu ciddi zarar görmüş durumda. Yer yer dökülmelerin meydana geldiği, bazı bölümlerinde büyük oyuklar oluştuğu görülen kemerlerde çökme tehlikesi her geçen gün artıyor. Özellikle kış aylarında artan yağışlar ve bitki köklerinin taş aralarına girmesi, yapının dayanıklılığını daha da zayıflatıyor.
“ATALARIMIZIN MİRASI YOK OLMASIN”
Helvacı sakinleri, tarihi yapının göz göre göre yok olmasına tepki gösteriyor. Mahalle halkından Mehmet Aydın, “Bu kemerler dedelerimizden kalan bir miras. Her yıl biraz daha çöktüğünü görüyoruz. Tarihimizi korumazsak bir daha geri getiremeyiz,” diyerek yetkililere çağrıda bulundu. Vatandaşlar, su kemerlerinin bir an önce tescillenerek Kültür ve Turizm Bakanlığı ya da İzmir Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından koruma altına alınmasını istiyor.
UZMANLARDAN UYARI: “ACİL RESTORASYON GEREKLİ”
Kültürel miras uzmanları, Helvacı su kemerlerinin acil bakım ve restorasyona ihtiyacı olduğunu belirtiyor. Yapının mevcut durumu hem kültürel değer hem de güvenlik açısından tehlike arz ediyor. Uzmanlara göre yapılacak bir restorasyon çalışması yalnızca tarihi eseri korumakla kalmayacak, aynı zamanda bölgeye turizm potansiyeli de kazandıracak.
TURİZME DEĞER KATABİLİR
Son yıllarda doğa yürüyüşçüleri ve fotoğraf meraklılarının ilgisini çeken Helvacı çevresi, tarihi dokusuyla büyük bir turizm potansiyeli taşıyor. Su kemerlerinin restore edilmesi hem Helvacı’nın tanıtımına hem de Torbalı’nın kültürel turizmine katkı sağlayabilir. Bugün ormanın sessizliğinde yıkılmaya direnen bu kemerler, geçmişle bugün arasında kurulmuş bir köprü gibi. Helvacı halkı ise, bu köprünün yıkılmasına izin vermemekte kararlı.