Migros İcra Kurulu Başkanı Ömer Özgür Tort’un “Gıdasız kalma riski var. Satacak ürün bulamayabiliriz” sözleri, gündeme bomba gibi düştü. CEO; çiftçinin artık üretim yapmak istemediğine vurgu yaparken, “Çünkü para kazanmıyor. Böyle giderse yakında güvenilir gıdaya erişememe sıkıntısının çok büyük boyutta yaşanacağını ifade etti. Üretimde tehlike çanlarının çaldığını anlatan Tort’un bu öngörüsü, İzmir Pazarcılar Odası Başkanı Hamdin Erişen tarafından da desteklendi. Üretimin azaldığını, satışların düştüğünü dile getiren Başkan Erişen, “Hobi bahçeleri, fobimiz oldu. Tarlalarda şimdi 10 katlı binalar yükseliyor. Üreticiyi cesaretlendirmek zorundayız, yoksa aç kalırız” diye konuştu.
ÜRETİCİ PERİŞAN, HALCİ İŞ YAPAMIYOR, PAZAR TEZGAHLARI BOŞ!
Pazarcı esnafının yaptığı satışın, üç yıl öncesine göre yüzde 60 azaldığına dikkat çeken Başkan Hamdin Erişen, Uzundere’deki TOKİ evlerinin bulunduğu alanda yer alan Yaşar Kemal Pazaryeri’nde 20 kadar pazarcının tezgah açtığını, diğer yerlerin boş kaldığını söyledi. Tarlada eskisi gibi bol ürün olmadığının altını çizen Başkan Erişen, “Çünkü tarladan bahçeden Hal’e geçmişteki gibi sebze meyve akmıyor. Çünkü esnaf iş yapamıyor. Esnaf neden iş yapamıyor, insanlar sebze meyve almayıp ne yiyor? İnsanlar sebzesini de alıyor, meyvesini de alıyor ancak geçmişte olduğu gibi bol bol almıyor, alamıyor; taneyle veya yarım kilo alıyor. Yaşar Kemal Mahallesi’ndeki TOKİ konutlarının içinde bulunan pazaryerine gidin bakın, tezgahların beşte dördü boş. 15-20 pazarcı tezgah açmış, o kadar” dedi.
PAZARCI, SATABİLECEĞİ KADAR ÜRÜN ALIYOR
Başkan Hamdin Erişen, daha sonra şu değerlendirmelerde bulundu:
“Üretici tarafını dinliyorum, haklılar; çünkü ilaç, gübre pahalı, işçilik pahalı, nakliye pahalı. Mandalina üreticisi perişan halde, beni arıyor; arayan arayana… Ürün elinde patlamış, ne olacak başkan bizim halimiz, diyorlar. Akaryakıta sürekli zam geliyor. Kamyoncuyu dinliyorum; o kadar dertli ki, adam neredeyse cebimdeki parayı isteyecek! Tamirden, bakımdan, sigortadan, hatta trafik cezasından bahsediyor. Halciyi dinliyorum; neden bu kadar sakin hal, diye soruyorum; eskiden mal yetiştiremiyorduk, şimdi elimizdeki malı satamıyoruz! Vatandaş sebze meyve almayınca, haklı olarak pazarcı esnafı da tezgaha koyacağı malı, satabileceği kadar alıyor.
İZMİR’İN YAKIN ÇEVRESİ ÜRETİMDE DİRİ KALMALI
İzmir’e uzak kentlerden getirilen sebze ve meyvelerin, nakliye gideri yüzünden daha pahalı hale geldiğini söyleyen Başkan Erişen, eskiden birbirinden lezzetli ürünler aldığı yerlerde şimdi 10 katlı apartmanların yükseldiğini açıkladı:
“İzmir’de 4,5 milyon insan yaşıyor; çok uzak kentlerden getirilen gıda ürünleri, nakliye nedeniyle çok pahalı hale geliyor. Biz iyisi mi, İzmir’in tarımsal üretiminin yoğun olduğu Küçük Menderes, Menemen, Bakırçay bölgelerinde hiç olmazsa elimizde kalan tarım alanlarını koruyup, oradaki üretim potansiyelini artırmak zorundayız. Buralarda üretimi diri tutmak zorundayız. Yoksa paramız olsa da gıdaya erişemeyiz, çünkü üretim sürekli düşüyor. Torbalı Ayrancılar’dan ben yıllarca şeftali aldım. Şimdi orada 10 katlı binalar var. Nerede o Menemen’in muhteşem ıspanağı, Bayındır’ın fasulyesi, Menderes’in salatalığı, Torbalı’nın domatesi? Bornova’da, Urla’da, Menderes’te, Menemen’de de aynısı oldu. Biz İzmir’in sebze meyve üreten ilçelerindeki tarım alanlarını korursak, en azından yazları rahat ederiz. Peki kış aylarında ne yapacağız? Tüm bu gerçekleri, tehlikeleri görüp ona göre hareket etmeliyiz.”





