Sanal kumara ulaşmanın kolay ve denetimsiz olması, özellikle genç beyinler için daha büyük bir sorun. Gençler hatta çocuklar, cep telefonlarıyla, iki saniyede sanal kumara erişebiliyorlar. Ulaşmadaki kolaylığın yanı sıra gençlerin beyinlerindeki denetleyici frontal korteks yeterince olgunlaşmadığı için daha büyük bir bağımlılık riskiyle karşı karşıyalar. Torbalı’da da yaygınlaşan ve aile içinde büyük sorunlar doğuran Sanal (çevrimiçi) bahis sitelerinde yaş sınırına bakan yok. Telefonu ve internet erişimi olan, her yaştan kişi istediği sanal kumar ve bahis sitesine ulaşıyor (sahte kimlikle de) ve oynuyor. Para yatırmak kolay. Kumar oynadığı cep telefonuyla, banka hesabına veya krediye uğraşmadan ulaşıyor.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Berker Duman, devlet regülasyonundaki kumarhanelerde dahi 26 yaş gibi sınırların tam da bu nedenle konulduğunu söyledi. Sanal kumar eski ve geleneksel kumar tiplerine göre daha riskli bile olabilir. Hızlı oynanıyor, sonuçları da hemen ortaya çıkıyor. Duman “Sanal kumar uygulamalarında, web sitelerinde beyin-ödül devresini tuzaklayan, adeta dopaminerjik kısa devre yaptıran vahşi algoritmalar kullanılıyor” dedi.

Muratbey’de gece yarısı feci yangın Muratbey’de gece yarısı feci yangın

Nörobiyolojik özellikleri var

Arabada, evde, işyerinde, toplu taşıma araçlarında cep telefonunun kullanılabildiği ve internetin olduğu her yerde, hiçbir çaba harcamadan sanal kumar oynanabiliyor. Pandemi günlerindeki kapanma ve ekonomideki bozulmanın da sanal kumarla tanışmayı artırdığını söyleyebiliriz. Güncel psikiyatrik tanı sistemlerinde ‘kumar oynama bozukluğu (kumar bağımlılığı)’, dürtü kontrol bozukluğu ana tanı kategorisinden çıkarıldı. Alkol/madde bağımlılıklarıyla aynı rahatsızlık kategorisinde sınıflandırıldı. Yapılan değişikliğin nedeni, kumar oynama bozukluğunun madde bağımlılıklarına benzer klinik, epidemiyolojik ve nörobiyolojik özelliklerinin saptanması.

Kumar bağımlılığında da ‘aşerme’ var

Duman kumarla dışarıdan organizmaya alınan bir ‘kimyasal madde’ bulunmadığı için ana bağımlılık kategorisi içerisinde genellikle ‘davranışsal bağımlılıklar’ alt kategorisinde ele alındığını söyledi: “Araştırmalara göre, diğer bağımlılıklara benzer birçok özellik kumar bağımlılığında mevcut. Miktarı artırma, olumsuz sonuçlarına karşın devam etme, karşı konulması zor istek (aşerme), çok sayıda başarısız azaltma/bırakma girişimi ve bıraktıktan sonra nüks etmesi gibi.”

Farkı kaybettiğini telafi etme çabası

Kumarda ayrıca ‘kaybettiğini telafi etme’ gibi, madde bağımlılıklarında görülmeyen bir özellik de var. Bu bir pekiştireç rolü oynayarak kompülsif (tekrarlayan) oynama davranışına neden oluyor. Dumar, “Başlangıçta kontrollü olan kumar oynama davranışında kontrol kaybolur. Aynı madde bağımlılığında bir süre sonra gözlenen madde arama davranışı gibi beyin ödül devresi kontrolünün kaybıyla sonuçlanır.”

Beyin-ödül devresi nasıl çalışıyor?

Duman’ın verdiği bilgiye göre, beyin ödül devresi; beynin derinlerinde yer alan bir grup çekirdekle yapıyı içeriyor. Temel nörotransmitter olarak dopamini kullanıyor. Çok sayıda doğal ödül (yemek yeme, cinsellik, vb.) de bu devreyi uyararak, ilgili davranışların tekrarlanma olasılığını artırıyor.

Öte yandan doğrudan ya da dolaylı olarak dopamin salınımında ani ve güçlü etki yapan maddelerin etkilerini, yemek ya da cinsellik gibi doğal ödüllerden ayırmak için ‘dopaminerjik kısa devre’ benzeri tanımlar kullanılıyor. Doğal ödüllerde beyin ödül-zaman ilişkisini çok iyi kuruyor. Tamamen öngörülebilir hale geliyor ve zamanla dopaminerjik etki azalıyor. Ancak madde ilişkili durumlarda beyin ödül devresi sürekli uyarılmaya devam ediyor.

‘Kazanma belirsizliği’ daha fazla haz hissettiriyor

Kumardaysa ana rolün ‘kazanma belirsizliği’ olduğunu belirten Duman şöyle devam etti: “Beyin ödül devresi, kazanma örüntüsünü asla öğrenemez. Tamamen sürpriz şekilde gelen kazanımlar da çok yüksek miktarlarda dopamin salınmasına neden olur. Konunun daha iyi anlaşılması için şöyle bir örnek vereyim. Bir kumar oyun makinesinde kişi devamlı kaybederse bir süre sonra oynama motivasyonu azalır. Tamamen öngörülen bir örüntü olursa da benzer şekilde azalır. Doğadaki olasılık dağılımları (örneğin futbol maçlarının sonuçları) nispeten daha öngörülebilir olduğu için beyin ödül devresi üzerindeki etkileri daha ılımlı oluyor. Ancak, sanal kumar sitelerinde oyuncularının davranış çıktılarına dayalı büyük bir data olduğu için beyin ödül devresini maksimum düzeyde uyaracak örüntüler kullanılabiliyor. Vahşi, korunmasız bir şekilde kişiler bu duruma maruz kalıyorlar. Kişi, arka planda çalışan algoritmalardan habersiz her an kazanma ve kaybettiğini kurtarma beklentisiyle daha da çok kaybediyor ve tamamen tutsak olabiliyor. Sağlıklı karar verme becerileri bozuluyor.”

Psikiyatri polikliniklerine başvurularda büyük artış var

Tüm bağımlılıklarda erkek oranı daha yüksek. Ancak sanal kumar bağımlılıklarında bu fark daha az gibi. Sosyal bariyerlerin (kumarhaneye gitme, madde temin etme vb.) olmayışının bunda etkili olabileceği düşünülüyor.  Duman son yıllarda sanal kumar bağımlılığı nedeniyle psikiyatri poliklinik başvurularında büyük bir artış olduğunu söyledi. Bu bağımlılığının sonuçlarının ağır olduğunu belirten Duman, “Bir çalışan belki 5-10 yıllık kazancını, kredi çekerek, borç alarak günler, haftalar içerisinde kaybedebiliyor. Takiben aile ilişkileri, sosyal hayatı bundan olumsuz etkileniyor. Bunalıma sürükleniyor ve ağır depresyon gibi rahatsızlıklara neden olabiliyor” diye devam etti.

Tedavi edilebilir

Peki sanal kumar bağımlılığı tedavi edilebilir mi? Duman bu soruya karşılık: “Tedavide bazı ilaçlardan ve psikoterapilerden yararlanılır. Böyle bir sorun yaşayan kişi, bir psikiyatri uzmanından destek alarak sorunu aşabilir. Yakını, benzer sorunlar yaşayan kişiler de hastayı suçlamadan, yargılamadan psikiyatrik tedaviye yönelik destek olurlarsa süreç daha kolay ilerleyebilir.”