Dünya henüz koronavirüs (Covid-19) salgınıyla mücadele ederken Çinli bilim insanları salgın ihtimali taşıyan yeni bir virüs tespit ettiklerini açıkladı.

Koronavirüs (Covid-19) salgının dünya genelinde etkili olmaya devam ederken Çin'den korkutucu bir açıklama daha geldi.

Çin'in Hubey eyaletine bağlı Vuhan kentinde ortaya çıkan yeni tip koronavirüs (Covid-19) tespit edilen kişi sayısı dünya genelinde 10 milyon 250 bin 971'e ulaştı.

Koronavirüs nedeniyle 504 bin 520 kişi öldü, virüs saptanan 5 milyon 558 bin 254 kişi ise iyileşti.

DSÖ'den dün 'Covid-19 salgınında en kötüsü henüz gelmedi' uyarısı gelmişti.

DSÖ Genel Direktörü Ghebreyesus, Covid-19 salgınına ilişkin olarak "En kötüsü henüz gelmedi. Bunu söylediğim için üzgünüm. Ama bu tür ortam ve koşullarda en kötüsünün gelmesinden endişeliyiz." dedi.

"Birçok ülke bazı ilerlemeler kaydetmiş olsa da küresel olarak pandemi aslında hızlanıyor." diyen Ghebreyesus, dünyanın salgınla birlikte çok şey kaybettiğini ama umudun kaybedilmemesi gerektiğini vurguladı.

Dünyada bu gelişmeler yaşanırken Çin'deki bilim insanları, dünya çapında salgın şeklinde yayılma ihtimali bulunan yeni bir grip virüsü türü keşfetti.

Domuzlarda tespit edilen virüsün insanlara da bulaştığı açıklandı. Araştırmacılar virüsün mutasyon geçirerek hızla yayılmasından endişe ediliyor.

Mevcut haliyle de insanlar arasında kolayca yayılabilecek özellikler taşıyan virüsün yakın bir şekilde takip edilmesi gerektiği açıklandı.

Açıklamanın en endişe veren tarafı ise bu virüs de yeni bir virüs türü ve böyle olduğu için insanların bu virüse karşı bağışıklığı yok.

Yeni ve ölümcül bir grip dalgası ihtimali, koronavirüs pandemisi sırasında bile bilim insanlarının yakından takip ettiği bir konu.

Son grip pandemisi olan domuz gribi 2009'da Meksika'da ortaya çıkmıştı. Çok sayıda insanın hastalanmasına ve ölmesine sebep olan bu salgın da dünyada büyük korku yaratmıştı.

Virüs korkulandan daha az kişiyi öldürmüştü. Özellikle yaşlılar arasında ölüm oranı beklenenden daha düşüktü.

Bunda, virüsün uzun yıllar önce görülen bir virüs türüne benzerlik taşıması nedeniyle yaşlıların bağışıklık kazanmış olmasının payı olduğu düşünülüyor.

2009'da ortaya çıkan A/H1N1pdm09 adlı domuz gribi, yıllık grip aşılarına dahil ediliyor.

Çin'de tespit edilen bu yeni virüs de 2009 virüsüyle benzerlik gösteriyor.

G4 EA H1N1 adlı verilen yeni virüs, insanların solunum yollarında çoğalabiliyor.

Virüsün Çin'deki domuz endüstrisinde çalışan kişilere bulaştığını gösteren kanıtlar da bulundu.

Mevcut grip aşıları bu yeni türe dair koruma sağlamıyor. Fakat ihtiyaç haline üzerlerinde oynama yapılarak buna koruma sağlamaları mümkün.

İngiltere'deki Nottingham Üniversitesi'nden Kin-Chow Chang, yeni virüsün henüz büyük bir tehdit oluşturmadığını fakat bunu yakından takip etmek gerektiğini söyledi.

Dünyadan bilim insanları koronavirüse karşı aşı geliştirme çalışmalarına devam ediyorlar.

Koronavirüs için geliştirilecek aşının önce hayvanlar üzerinde denenip olumlu sonuç alınması gerekiyor. Aşı adayları daha sonra gönüllü insanlar üzerinde deneniyor.

Birçok aşı çalışmasında hayvan deneyleri başarıyla gerçekleşti, deneylerin ikinci ve üçüncü safhalarına geçildi.

Çin'den dün de koronavirüs aşısıyla ilgili umut veren bir gelişme bildirilmişti.

Çin’de deneme sürecinde devam eden Covid-19 aşısının Çin Halk Kurtuluş Ordusunda kullanılmaya başlandığı bildirildi.

Çin’in aşı üretici şirketlerinden Kangşinuo Biologics (CanSino Biologics), Çin Halk Kurtuluş Ordusu (ÇHKO) bünyesindeki tıbbi araştırma enstitüsü tarafından ortak geliştirdikleri yeni tip koronavirüs (Covid-19) aşısının, askeriyede kullanılması konusunda ülkedeki en yüksek askeri liderlik mekanizması olan Çin Merkezi Askeri Komisyonundan (CMC) birkaç gün önce onay alındığını açıkladı.

Bu onayın bir yıl için geçerli olacağını kaydedilerek, Ad5-nCoV adlı aşının daha önce yurt içi ve yurt dışında yapılan insanlı klinik deneylerde başarılı olduğunu, aşının güvenli ve etkili olduğunun kanıtlandığını bildirdi.

Üç aşamada yapılan klinik denemelerde, ilk aşamada, az sayıdaki gönüllü sağlıklı denek üzerinde aşının güvenli olup olmadığı ve olası yan etkileri araştırılıyor.

İkinci aşamada güvenilirliği doğrulanan aşının etkinliği 100’den fazla denek üzerinde test ediliyor.