1.Adnan dönemine ışık tutacağımız yazı ile tekrar karşınızdayım.  Kendisini gerçekten çok severim ve sayarım ama bu sevgi  başkanlık dönemini ve tekrar görev istemesini  eleştirmeyeceğim anlamına gelmez. En sevdiklerimize dokunmayacak olsak Ertan Çelik ile neden uğraşalım ? bu arada, o  da yazacakmış ve bana cevap verecekmiş. Ne kadar mesut bahtiyar olduğumu yazının sonundaki ‘Tecelliden Abuzittine’ kısmında  bulabilirsiniz.

İlçede  on yıl hüküm süren  ‘Ali Kesen,Baş koparan’  derebeyliği yönetiminden  sonra  farklı siyasi kulvarda olmamıza rağmen ben Adnan abiden fazlasıyla  ümitliydim. Koca beş yılı geçen yazıda bahsettiğim iki talihsiz projeye ek olarak park,bahçe,köy konağı, halı saha ve basket sahası gibi göz boyama projelerle geçirdi. Bu halı saha işlerinin bir kısmının ihalesini de biz almıştık. Toplamda 8-9 adet Halı saha ve basket sahalarını tamamladıktan sonra işin %20 keşif artışı ile belediye ilave bir saha daha yaptırmak istedi. Geçmiş zaman kim önerdi ? kim vesile oldu bilmiyorum ama bahsi geçen ilave spor tesisi koruluk içerisindeki yenilenen tenis kortu. O dönem yapılan tüm  halı saha ve basket sahalarını dolaşın, hiç birisi bu tenis kortu kadar kullanılmamaktadır. Hatta bazılarının yerinde yeller eser. Ne zaman yürüsem tenis kortu sürekli olarak dolu. O zaman kimin aklına geldiyse aklıyla bin yaşasın. Kaldı ki tenis kortunun maliyeti halı sahaya göre çok  daha da uygun. İlçede amatör de olsa bu spora  ciddi bir talep var. Mithat Başkana da buradan bir tenis kortu suflesi veriyorum. Anlamsız parklar yapmaktansa her park alanına birer tenis kortu çok şık olur.

Tekrar büyük projeye dönecek olursak;  bu ilçede maalesef 10 yıl belediye başkanlığı yapan Hasan Karatoklu’nun tek eseri koruluktur. Ne yazık ki 5 yıl başkanlık yapan  Adnan abinin de günümüze ulaşan tek elle tutulur eseri  o tenis kortu olmuştur. Tenis kortu ve bu tip sosyal tesisler insanların sosyal hayat standartlarını yükseltmek için, imkanı olan belediyelerin yaptığı hizmetlerdir. Üzerini ısrarla çizdiğim trafik sorunu ise sosyal sorun olmaktan öte sosya-ekonomik,  kültürel  ve hatta  hayati bir sorundur. Koltuğa oturan başkan  çözüm üretmek zorundadır. Yoksa adamı koltuktan eder.  Çünkü o sorunun yarattığı keşmekeş yüzünden bu ilçede yayaların hayati tehlikesi var. Boyaları silinmiş yaya geçitlerinin nasıl kullanıldığını  direksiyon başındaki trafik magandaları bilmiyor. Kusura bakmayın ama yaya  geçitlerinde önceliğin yayaya ait olduğunu bilmiyorsanız o direksiyon başına hiç geçmeyeceksin.  Vahim olanı ilçede benim belirlediğim – bu partimizin seçim sürecinde açıklayacağımız Torbalı Master planının içindeki trafik başlığında da olacak-   ana arterlerde en az 100 noktada yaya geçidi eksik. Çok daha vahimi de ne biliyor musunuz ? bu yaya geçitlerini en fazla çocuklarımız yani öğrenciler ve aileleri kullanıyor. Adliye kavşağında olmayan yaya geçidinden dolayı hastaneden çıkan vatandaşın da hayati tehlikesi var. İlçenin 2 numaralı trafik sorununun öncelikli maddesini buraya bırakıyorum. Sadece üç kelime; Yaya Geçidi Sorunu. Çözüm için destek isteyene telefonumu da verebilirim.

Sonuç olarak 2014-2019 dönemine bakarsak Adnan abinin parti içerisinde adaylık şansı olsa dahi bana göre tekrar başkan olma şansı yok. Hasbelkader aday ve akabinde başkan olursa da benim gelecek 5 yıllık dönemden hiçbir ümidim yok. Bir beş yıl daha papağan gibi yaya geçidi diye söyler dururum artık.

Son olarak Akp içerisinde ismi adaylık için geçen diğer aday adayına geçelim ve Akp analizini tamamlayalım. Bana  göre aile içerisindeki pozisyonu şimdiye kadar siyasi hayatını sürekli olarak etkilemiştir. Eniştesinin   3 dönemdir aktif ve başarılı bir bölge vekili olması sebebiyle ve vekil olmadan önce de bir dönem partinin belediyeyi yönetmesinden ötürü kendisi parti içerisinde sürekli olarak bir denge unsuru olmuştur. 2014’de belediye kazanıldığından beri 10 yıldır yük sürekli olarak onun omuzlarında olmuştur. Bundan ötürü olacak özellikle parti tabanında ve gençler üzerinde ağırlığı fazladır. Çok seveni vardır. Takip ettiğim kadarı ile ilçe yönetimi ile de uyumlu bir çalışma içerisinde görünüyor. Kendisini ben de  çok severim ve siyasette hedeflediği noktaya gelmesini isterim. Aynı zamanda Özgür Başkan ile baba dostu oluruz. Başkan lakabı sanırım  Torbalıspor başkanlığı döneminden kaldı  ama kulağa  hiç de fena gelmiyor. Adnan abinin eleştirdiğim 5 yıllık dönemde başkanvekilliği yapmış olsa da icraatın başına geçtiğinde başarılı olabileceğini tahmin ediyorum. En azından kendim ve partim  adıma ilçenin öncelikli olan teknik sorunlarını çözme aşamasında  çok rahat diyalog kurabileceğimiz  ve ortak akıl ilkelerini benimseyecek bir başkan modeline çok  uygun görüyorum kendisini.

Her aday adayında olduğu gibi onun da bazı dezavantajları yok değil. Öncelikle Chp içerisinde kayınbiraderinin durumu onun adaylık sürecini etkileyebilir. Buna ek olarak Özgür’de gördüğüm bir ‘Bu dönem olursa olur, yoksa bundan sonra kimse benden bir şey beklemesin’ tavrı var. Belki ben yanılıyorum ama tespitim doğru ise bu tavır da  biraz zarar verebilir. Bunun dışında bana göre tüm partilerdeki mevcut aday adaylarına bakıldığında  o makama en yakışanıdır. Kararı partisinin yetkili mercileri verecek, ben görüneni yazdım…

TECELLİDEN ABUZİTTİNE….

Arslanlar'da korkunç gece Arslanlar'da korkunç gece

Aldığım duyumlara göre bana cevap vermek için yazmaya başlayacakmışsın. Senden cevabının linkini  atmanı rica edeceğim. Malum bende sosyal medya yok, sizin sitelerde Halis’ten sonra iyice çaptan düştü. Bu arada Halis kitap yazmaya başlamış, duydum çok sevindim. Dediğim gibi cevap yazarsan mutlaka haberdar et. Çünkü ben yağmurlu bir Ekim sabahı şehir içi dolmuşlarda seyahat ederken  senin bana cevap verme ihtimalini seviyorum. Ben seninle şehir içi dolmuşunun buğulu camına altıok yaparak tekrar aynı safta siyaset yapma ihtimalini de seviyorum. Ben seninle kırmızı iş güvenliği yeleği giyerek Saipler,Bozköy,Dağkızılca,Çakırbeyli köy köy gezerek alan çalışması yapma ihtimalini de seviyorum. Yazmaya başlarsan yazılarının ekinde portakallı pekin ördeği ve çikolatalı sufle tarifi verme ihtimalini de seviyorum.  En çok da  ben seninle bir Chp kongresine alkış yaparak salona girme ihtimalini seviyorum. Şaka bir yana sen bana etrafından gelen telkinler  nedeniyle kızıyorsun ama ben seni çok seviyorum. Bu arada çeyrek asır kadar önce 1999 yerel seçimi öncesi bir bayram sabahı camiye gitmeden önce  Alaattin’in kahvedeki konuşmamızda neredeysem aynı noktadayım hiç merak etme… (Eski ve sade bir Chp üyesi ,Aynı zamanda yeni ve sade bir İyi Parti  üyesi Hasan Kudayyılmaz-Akın oğlu, 28.11.1972 doğumlu, İnşaat Mühendisi)

Editör: TE Bilisim