Günümüzde teknolojik gelişmeler yaşamın hemen her alanını dönüştürüyor;  alışkanlıklarımız, iletişim biçimlerimiz, hatta eğlence anlayışımız bile bu dönüşümden nasibini alıyor. Bu değişimin en dikkat çekici ve bir o kadar da tehlikeli sonuçlarından biri ise online kumar platformlarının yaygınlaşması. Ev konforunda, sadece birkaç tıklamayla ulaşılabilen bu sistemler, beraberinde yeni bir bağımlılık türünü de getirmiş durumda: online kumar bağımlılığı. Klasik kumar bağımlılığından farklı olarak, online ortamın sunduğu erişim kolaylığı, sürekli teşvik edici unsurlar anonimlik, bu bağımlılığı daha yaygın hale getiriyor.

Kumar oynama davranışı, beynin ödül sistemini doğrudan etkileyen bir yapıya sahiptir. Her kazanma anı, beyinde dopamin adı verilen bir kimyasalın salınımını tetikler; bu da kişide yoğun bir haz ve başarı duygusu yaratır. Ancak işin tehlikeli yanı, bu ödül sisteminin her zaman kazanma ile değil, çoğu zaman sadece “kazanma ihtimali” ile harekete geçmesidir. Beyin, küçük ve düzensiz aralıklarla gelen bu ödüllere fazlasıyla duyarlıdır. Bu nedenle kişi, tekrar tekrar oynama arzusu duyar. Ne var ki, bu mekanizma zamanla bir bağımlılık döngüsüne dönüşür. Tıpkı madde bağımlılığında olduğu gibi, kişi artık davranışı kontrol edemez hale gelir; kaybetmesine rağmen duramaz, borçlarına rağmen devam eder, zamanının ve enerjisinin büyük kısmını bu davranışa harcar.

Bu durum özellikle gençler açısından daha büyük bir risk oluşturmaktadır. Beyin gelişimi henüz tamamlanmamış bireylerde dürtü kontrolü ve risk değerlendirme becerileri yeterince olgunlaşmamıştır. Bu da onları hem daha kolay etkilenebilir hale getirir hem de uzun vadeli zararları öngörmelerini zorlaştırır. Sosyal medyada sıkça karşılarına çıkan bahis reklamları, mobil uygulamaların verdiği "ilk oyun ücretsiz" gibi tekliflerle birleştiğinde, bir “masum deneme” zamanla tehlikeli bir alışkanlığa evrilebiliyor.

Online kumar bağımlılığının etkileri sadece ekonomik değil, psikolojik ve sosyal boyutlarda da derin yaralar açıyor. Bağımlılığa yakalanan bireylerde sıklıkla depresyon, anksiyete, uyku bozuklukları ve öfke patlamaları görülüyor. Kimi zaman bu kişiler utanç duygusuyla içine kapanıyor, aile ve arkadaş ilişkileri zedeleniyor, iş veya okul yaşamında ciddi sorunlar yaşıyor. Bununla birlikte, kişi zamanla kendi değerini de kaybetmeye başlıyor. Kendisini suçlu, yetersiz ve çaresiz hissetmeye başladığında ise yardım istemek yerine daha fazla kumara yönelmek gibi bir kısırdöngüye giriyor.

Toplumsal düzeyde bakıldığında ise, online kumar bağımlılığı yalnızca bireyi değil, ailesini ve yakın çevresini de etkiliyor. Aile içi çatışmalar, ekonomik krizler, güven kaybı ve boşanmalar bu sürecin yaygın sonuçları arasında. Özellikle ebeveynlerin, çocuklarının dijital ortamda ne kadar vakit geçirdiğini ve hangi içeriklerle karşılaştıklarını bilmesi, bu konuda daha erken farkındalık geliştirebilmek adına büyük önem taşıyor.

Torbalı’da Bir İlk: Sürdürülebilir Kalkınma Paneli Düzenleniyor Torbalı’da Bir İlk: Sürdürülebilir Kalkınma Paneli Düzenleniyor

Peki, bu kadar yaygın ve erişilebilir hale gelmiş bir davranışın önüne nasıl geçilebilir? Öncelikle bireysel düzeyde, farkındalık oluşturmak büyük önem taşıyor. Kumarın sadece para kaybettiren bir alışkanlık değil, aynı zamanda duygusal, zihinsel ve sosyal boyutları olan ciddi bir bağımlılık olduğu anlaşılmalı. Riskli davranışların erken belirtileri tanınmalı ve destek alınmalı. Profesyonel yardım, bu süreçte en etkili adımlardan biridir. Bireysel psikoterapi, bilişsel davranışçı terapi ve grup terapileri, kişinin kumar davranışının altında yatan psikolojik dinamikleri anlamasına ve başa çıkma stratejileri geliştirmesine yardımcı olabilir.