Post’a
Fatih Terim’in
Galatasaray’a dönerken kullandığı cümle ile başlamak istedim.
Malumunuz 6 aylık
vatani görevimi tamamlayıp, yeniden ilçeme döndüm.
Lüleburgaz’da askerlik görevimi yaparken, ilçe kamuoyundan da uzak kalmamak adına uğraşlar verdiğimi de belirtmek isterim. Mesela
çarşı izinlerimi internet kafede, dinlenme vakitlerimi de
Adem Aksakallı ile telefon görüşmeleriyle geçirdim. Bu süreçte hem düşünebilmek hem de ‘
Neler oluyor ya?’ gibi sorulara yanıt alabilecek zaman bulabildim. Öncelikle 6 ayın kısa bir süre olmadığını hatırlatmak da fayda var.
İtiraf etmeliyim ki döndüğümde çok yenilikler ve değişiklikler göreceğimi düşünmüştüm. Çünkü
başkanımız sürekli
gazetelere ve televizyonlara şaşalı demeçler verip, Torbalı’nın büyüdüğünü, geliştiğini anlatıyor, herkesi ilçemize davet ediyordu. Bunun verdiği gazla da olsa gerek bir an evvel
terhis belgemi alıp, değişiklik ve gelişime şahit olmak istedim. Yanımda kendini yerel turizme adayan
silah arkadaşımı da getirmiştim oysa. Neyse ki çok geçmeden hevesim kursağımda kaldı. Arkadaş da ertesi gün gitti zaten…
Geceden sabaha çok şeyin değiştiği günümüz dünyasında bırakın yeniliklerle karşılaşmayı,
‘keşke eskisi gibi kalsaydı’ dediğim onlarca şeyle karşılaştım. Bunu sadece
yerel yönetim bazında söylemiyorum. Örneğin halk da artık birçok şeyden ümidini kesmiş durumda. ‘Yol mu?’ ‘
Asfaltlanmasa da olur’, ‘Su mu?’ ‘
Akmasa da olur’, ‘Işıklar mı?’ ‘
Aydınlanmasa da olur’, ‘Ağız tadı mı?’ ‘
Neşemiz kaçsa da olur’ demeye başlandı… Halkı bu kadar ümitsizliğe, bu kadar
kabullendirmeye sürüklemişiz. Her seferinde hevesleri kursaklarında kalacağına,
hayal kırıklığı yaşamamayı tercih etmişler. Haksız değillerdir herhalde.
Park, koşu yolu, kamu yatırımları önünde fotoğraf çekilmekten, gerçek fotoğrafları göremeyen bir sistem var ne yazık ki. Oysa daha birkaç hafta önce fotoğraf yarışması düzenleyecek kadar da fotoğrafa değer veriliyormuş güzelim ilçede.
Konuyu fazla da dağıtmamak gerek. Posta dönecek olursak; nerede kaldıysak oradan devam edeceğiz. Üstelik artık daha da güçlüyüz. Çünkü bize sahip çıktınız.
Nerede art niyetli durum olsa, durumun başrolleri Torbalı Güncel’e tıklar oldu. Acaba sorularının merkezine oturduk. Kalkmaya da niyetimiz yok. ‘Bu kente sözümüz var’ diyerek başladık yayın hayatımıza, tutuyoruz sözümüzü. Tutacağız. Bizi bu yoldan çıkaracak ya da verdiğimiz sözü yedirecek ne güç var ne de küçük de olsa bir ihtimal. O yüzden kimse bize
Torbalı’yı anlatmasın, biz zaten Torbalı’yız.
İnandıklarımızı sol cebimize, hayallerimizi de objektiflerimize sıkıştırdık. Ümitsizliğin ortasında bayramı bekleyen çocuklar gibiyiz. Ve siz de çok iyi biliyorsunuz ki ‘Bayram’ yakın…